Merhaba
arkadaşlar,
Türkiye’de
ortalama bir ortaokulda-lisede okumuş herkes bilir. İngilizce dersi demek, öğretmenin
tahtaya çıkıp gramer anlattığı, artı eksi ve soru işaretinden oluşan
formüllerin ezberletildiği bir ders demektir…Öncelikle burada asla öğretmenlerimizi
suçlu bulmadığımı belirtmek istiyorum. Müfredatta okutulan kitaplardan ve sınıf
mevcudunun çokluğundan kaynaklandığını düşünüyorum. Fakat sonuca gelecek
olursak, senelerce İngilizce dersi görüp İngilizce konuşamayan insanlar olduğumuz
gerçeğiyle yüzleşmek gerek.
Ben
ilkokulda devlet okulunda okumuş, İngilizce'den nefret etmiştim. Ortaokulda burslu
olarak bir özel okula geçmiştim, bugünkü İngilizcemi o gün öğrendiklerime
borçluyum.
Peki
fark neydi? Nasıl oldu da İngilizce'den nefret eden ben, bugün hala o günlerde
öğrendiğim bilgileri kullanıyordum. Tıpla iç içe olduğum bugünlerde, beynin
öğrenme şeklini öğrendikçe bunu kavrayabildim. Öncelikle burada okulları değerlendirmediğimi,
metodu değerlendirdiğimi tekrar belirtmek istiyorum, zira lise eğitimim yine
bir devlet okulunda devam etti.
Öncelikle
dil öğrenmek için istemeniz gerekiyor. Zorunda kalmanız gerekiyor. Dilin bir
ders değil, bir iletişim aracı olduğunu unutmayın. Anlamak istediğiniz veya
anlamak zorunda olduğunuz bir kelime varsa onu öğrenirsiniz. Yani, yabancı
biriyle diyalog kurmak burada bence en önemli nokta.
Beyin
bilgileri anlamına göre kodlar. Bir paragraf okuduğunuzu düşünün. Okumayı
bırakıp onu hatırlamaya çalıştığınızda kelimelerin sırasını mı yoksa paragrafın
genel anlamını mı hatırlarsınız? Aynı şekilde kelimeleri öğrenirken de böyle
öğreniyoruz. Çocukken bize masanın “masa” olduğunu defterimize on kere yazarak
öğretmiyorlar. Cümle içinde, bağlamda biz o nesnenin “masa” olduğuna alışarak
büyüyoruz. Gözlerinizi kapatın. Sesli olarak “masa” deyin. Aklınıza bir nesne
olan masa mı geliyor, yoksa kağıda yazılmış “masa” harfleri mi?
Anadilinizi
nasıl öğrendiniz? Önce duyarak, konuşarak. Sonra kurallarını öğrenerek. Gramer
kurallarına elbette cümle kurmak için ihtiyacımız var. Fakat kuralları bilmek
konuşmanızı tek başına sağlamıyor.
O zaman
ne mi yapalım? Dili duyarak, anlamak isteyerek, konuşarak öğrenmeye çalışalım.
Özel okuldan bahsetmiştim. Orada yabancı öğretmenimiz vardı ve onunla
konuşurduk. Yabancı biriyle konuşmak için özel okula gitmenize hiç gerek yok. Yabancı
bir arkadaş edinebilirsiniz, şiddetle tavsiye ederim.
Utanma
meselesi var bir de. Sanki hepimiz anne karnında ingilizce öğrenmişiz gibi,
ingilizcede en ufak hata yapan birini eleştirme alışkanlığımız… Bırakalım
arkadaşlar bunu. Ben Türk milletimiz dışında bunu alışkanlık edinen başka bir
milletten insanla karşılaşmadım. Bunu yapmak ne kadar yanlışsa, utanıp
konuşmamak da o kadar yanlış bence. Türkiye’ye bir turist gelse, düzgün Türkçe
konuşamasa ne düşünüyoruz? Neredeyse hepimiz sempatiyle yaklaşıyoruz. Kendinizi
de öyle düşünün, o insan nasıl konuşmayı deniyorsa siz de her fırsatta
gördüğünüz yabancı insanlarla konuşmaya çalışın. Sadece ingilizceniz
gelişmeyecek; ülkeler hakkında bilginiz, genel kültürünüz, insanlarla
iletişiminiz, bakış açınız da büyük bir yol kat edecek.
Tek
çözüm elbette yabancı biriyle konuşmak değil. Aynı zamanda yabancı dizi, film
izlemenizi; müzik dinlemenizi de tavsiye ederim. Ortaokulda -farkında olmasam
da-ingilizcemin gelişmesine yaptığım en büyük katkı ingilizce şarkılara olan
tutkumdu. Dinlediğim ve sevdiğim şarkıları defalarca dinler, sözlerine ve
anlamlarına bakardım. Bu bir ev ödevi değil, meraktı. Altını çizmek istiyorum.
Ve telaffuzum da duyduğum oranda gelişmişti.
Sizlere
dil öğrenmekte kilit rol oynadığını düşündüğüm püf noktalardan bahsetmek
istedim. Umarım yararlı olmuştur. Yazım çok uzadığı için burada noktalıyorum.
Bir sonraki yazımda hazırlık sınavı ile ilgili sorduğunuz sorulara, ingilizce
tıp hazırlık sınavını atlama serüvenime değineceğim.
Tekrar
görüşmek üzere…
Çok güzel olmuş.onerilerinizi uygulamayı deniycem.teşekürler
YanıtlaSilteşekkürler!
SilÖncelikle bu bilgiler için teşekkürler ��
YanıtlaSilBende İngilizce Tıp istiyorum ve İngilizcem lisedeki öğrendiğim kadae yani baya kötü.Şuan daha 12. Sınıfım ve malum bir sınav sürecindeyiz.Tıpta da 1 yıl hazırlık okumadan o sınavdan muaf olmak istiyorum.Başka bir ülkeden yazıştığım bir arkadaşım var ingilizce konuşuyoruz.Birde bu filmleri izlesem mesela günlük hedeflerimi bitirdikten sonra bir bölüm şeklinde 1 yıl içinde o sınavı geçebilecek ve tıpta ingilizce adına pek zorluk yaşamayabilecek bir seviyeye gelebilirim miyim sizce ?
Pratik yapmanız çok iyi, sınavdan sonra yazın biraz kursa da gidebilirsiniz işi hızlanması için. Bence muaf olabilirsiniz yani imkansız değil. :)
Sil